9 Ocak 2012 Pazartesi

SAKİN VE HUZURLU

Kendinden emin bir görüntüsü vardı. Salondaki insanların güne atfettikleri önemin farkında olduğu için sadece son bir kez daha tekrar etmek istedi, tüm ayini zihninde; ne zaman vaazını vereceğini, ne zaman ekmek ve şarabı sunacağını gözünün önüne getirdi. İbadethanenin içi gittikçe yoğunlaşırken, çocukluğundan beri hissettiği duyguların verdiği heyecanla yanıp tutuşmadığını kimse inkar edemezdi.
O günün sabahında, kapalı gözlerinin ardında bitirdikten sonra ayini, o günün öneminin kaynağına indi. Zihninin en karalık odalarında yer eden ama asla unutlmayan o saklı ama ezbere bilinen tarihin yapraklarını tekrar karıştırdı. İki binyıl önceki sabaha gitti ruhuyla. Doğumunu gördü, kurtarıcının. Annesinin heyecanını üç kralın sevincine şahit oldu.

kendini mutlu saydı. kalabalığın karşısına çıkmak için tüm gücünü yeniden damarlarında hissetti. girdiği seyahatın kutsallığını yansıtacağına inanıyordu cemaate.

25/12/2011 Ayakonstantin Kilisesi Samatya.
Peder Yorgo KASAPOĞLU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder